Gri duvarlı bir yerde ahşap masanın arkasında üç kişi oturuyor. Arkalarında dört kişi ayakta duruyor. Gri duvarda sepya tonlarda bir fotoğraf tablosu asılı. Tabloda denizde irili ufaklı bir sürü kayık görülüyor. Batmakta olan sarı güneş ışınları denize vuruyor. Tablonun sol tarafında üzerinde insanların olduğu bir kayık görünüyor. Fotoğrafın sol tarafında siyah saçlı, sakallı orta yaşlı bir erkek ayakta duruyor. Beyaz gömlek ve siyah pantolon giyiyor. Orta yaşlı adamın yanında kısa boylu hafif kilolu, 10- 11 yaşlarında bir erkek çocuğu duruyor. Hafif kilolu erkek çocuk bordo bir kazak giyiyor. Hafif kilolu erkek çocuğunun yanında kahverengi saçlı beyaz tişörtlü 10-11 yaşlarında bir çocuk ayakta duruyor. Fotoğrafın sağ tarafında orta boylu, kısa saçlı 13-14 yaşlarında bir kız çocuğu ayakta diğer ayakta duranların yanında ayakta duruyor. Sarı metal düğmeli mavi bir ceket ile turkuaz bir gömlek giyiyor. Masanın en sağında uzun siyah saçlı, gözlüklü bir kız çocuğu oturuyor. Üzerinde beyaz bir bluz var ve renkli çiçeklerden oluşan bir taç takıyor. Masada ortada 12-13 yaşlarında, uzun koyu renk saçlı bir kız çocuğu oturuyor. Kırmızı renkte bir bluz giymiş, boynunda bir fotoğraf makinesi asılı. Fotoğrafın en sağında Ara Güler karşıya bakarak ellerini iki yana açmış. Ara Güler 90 yaşında, beyaz saçlı ve beyaz sakallı. Üzerinde mavi, kırmızı, beyaz çizgili, kareli bir gömlek var. Masanın üzerinde sarı tonlarda, bir kısmı görünen bir fotoğraf duruyor. Fotoğrafta sarı renkte eski bir yapı görünüyor. Masanın sağ tarafında açık mavi renkte tülden bir torba duruyor.
Fotoğrafın sol tarafında bir kişi ayakta duruyor, bir kız çocuğu ile Ara Güler yan yana oturuyor. Fotoğrafın sol tarafında esmer bir erkek ayakta duruyor. Erkeğin üzerinde kol ve göğüs kısmında çizgiler olan beyaz renk bir tişört ile gri renk bir pantolon var. Ayakta duran erkek masada yan yana oturan kız çocuğu ile Ara Güler'e doğru eğilmiş. Elinde büyük beyaz renkte bir fotoğraf çerçevesi tutuyor. Ortada 12-13 yaşlarında kahverengi saçlı bir kız çocuğu oturuyor. Kırmızı kısa kollu bir bluz giyiyor. Boynunda bir fotoğraf makinesi asılı. Ayakta duran adamın gösterdiği fotoğrafa bakıyor. Fotoğrafın sağ tarafında, kırmızı bluzlu kızın yanında Ara Güler oturuyor. Ara Güler, 90 yaşında beyaz saçlı ve beyaz sakallı. Üzerinde mavi, kırmızı ve beyaz çizgili, kareli bir gömlek var. Kırmızı bluzlu kıza doğru dönmüş, bir elini kaldırmış havadaki çerçeveli fotoğrafta bir şey gösteriyor. Arkada üst tarafı gri, alt tarafı yeşil tahtalı bir duvar var. Duvarda sepya renklerde küçük bir kısmı görünen siyah çerçeveli bir fotoğraf var. Fotoğrafın görünen kısmında deniz görünüyor.
Yeşil çimenlerin olduğu bir parkta 10-11 yaşlarında bir erkek çocuğu bir dizini yere koymuş, diz çökmüş şekilde sol tarafa dönerek bir köpek yavrusunun fotoğrafını çekiyor. Fotoğrafın sağ tarafında çocuğun karşısında gövdesi siyah, ayakları sarı renkte bir köpek yavrusu çimenlerde yatıyor. Fotoğrafın sağ tarafında erkek çocuğunun arkasında çimenlere güvercinler konmuş. Esmer kısa saçlı erkek çocuğu bordo renkli uzun kollu bir sweatshirt, siyah renkte bir pantolon ile lacivert renkte spor ayakkabı giyiyor.
Türk Telekom’un Günışığı Projesi çocuklarının vizöründen Ara Güler
Türk Telekom’un, Engelsiz Yaşama Derneği ile yürüttüğü Günışığı Projesi kapsamında az gören çocuklar, Ara Güler ile bir araya geldi
“Az Gören Çocukların Gözüyle Türkiye”
Türk Telekom ve Engelsiz Yaşama Derneği’nin yürüttüğü Günışığı Projesi ile tıbben az gören çocuklar, görme yetilerini artırmakla kalmadı, yaşadıkları şehrin tarihi yapılarını da fotoğraf makineleri ile ölümsüzleştirdi.
Proje kapsamında, görme duyularını artırmak ve sosyalleşmelerini sağlamak için fotoğraf çeken çocuklar, ölümsüzleştirdikleri kareleri duayen sanatçı Ara Güler’e hediye etti.
Bayram sevinçlerini Ara Güler’den fotoğraflarına tam not alarak taçlandıran çocuklar, 90 yaşındaki duayen sanatçının deneyimlerini büyük bir merakla dinlediler. Çocuklarla bir arada olmaktan mutlu olduğunu ifade eden Ara Güler, fotoğraf sanatını “İçindeki duygunun dışarıya görsel olarak yansımasından başka bir şey değildir”diye tanımladı.
Günışığı ile hayata bağlanan çocukların çekmiş olduğu fotoğraflar önümüzdeki günlerde, “Az Gören Çocukların Gözüyle Türkiye” temasıyla sergilenecek.
Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekom, tıbben görme engelli kabul edilen, yüzde 1 ile 10 arasında görme kalıntısına sahip çocukları Günışığı Projesi ile hayata bağlıyor. Türk Telekom ve Engelsiz Yaşama Derneği’nin 2014 yılında az gören çocuklar için başlattığı ‘’Günışığı Projesi’’ 4 yıllık süreçte 58 ilde tam 700 çocuğun görme yetisi üst seviyeye ulaştırdı. Günışığı Projesi eğitimini alan onlarca az gören çocuk görme yetilerini artırmakla da kalmadı, göz kaslarını daha fazla çalıştırmak ve sosyalleşmelerini sağlamak için yaşadıkları şehrin tarihi yapılarını fotoğrafladı.
Engellerine karşın çekmiş oldukları fotoğraflarla herkesi şaşırtan Günışığı çocukları, ellerinde çekmiş oldukları fotoğraflarla duayen sanatçı Ara Güler’in kapısını çaldı. Bayram hediyelerini Ara Güler’den fotoğraflarına tam not alarak alan çocuklar, duayen sanatçı Güler’in fotoğrafını da çekerek anı ölümsüzleştirdi.
Mardin, Urfa, Diyarbakır, Mersin, Sakarya ve İstanbul gibi Türkiye’nin dört bir yanında tarihi eserlerin fotoğrafını çeken çocukların eşsiz kareleri, önümüzdeki günlerde “Az Gören Çocukların Gözüyle Türkiye” temasıyla sanatseverlerle buluşacak.
Az gören çocuklar Ara Güler’in fotoğrafını çekti
Az gören gözleriyle kalplerini ortaya koyan çocuklar, kendi bulundukları şehirlerin ardından İstanbul’da da Topkapı Sarayı, Yeni Cami gibi tarihi mekanların fotoğrafını çektiler. Gün Işığı Projesi ile hayata tutunan Berrak Başak, Pelinsu Öztorun, Meriç Pehlivan, Görken Dölkeleş ve Buğlem Naz Şahin İstanbul’u makineleri ile resmettikten sonra duayan sanatçı Ara Güler’in kapısını çaldılar ve çektikleri fotoğrafları kendisine hediye ettiler. Ara Güler’den çektikleri fotoğraflara tam not alan çocuklar, fotoğraf sanatının inceliklerini öğrenmek için Ara Güler’e sorular yönelttiler. Çocukların “Picasso’yu nasıl çektiniz?” sorusuna, “Fotoğraf makinesi ile” diye önce esprili bir dille yanıt veren usta sanatçı, “ Fotoğraf içindeki duygunun dışarıya görsel olarak yansımasından başka bir şey değildir” diyerek çocuklara işin inceliklerini anlattı. Ardından çocuklar duayen sanatçı Ara Güler’in fotoğrafını çekerek, bu eşsiz anı ölümsüzleştirdiler.
Pelinsu’nun görme yetisi ergenlik dönemi ile artış gösterdi
Günışığı Projesi kapsamında 7 ay boyunca aldıkları eğitimler ile göz kaslarını geliştiren az gören çocuklar, eğitimlerinde pedagogların hazırladığı şekiller, rakamlar ve harflerden’’ oluşan 20 farklı oyunla eğlenceli bir şekilde kendilerini geliştiriyor. Hatta eğitimlerin ardından ergenlik döneminde görme yetileri yüzde 25 oranında artış gösteriyor. Bu eğitimlerden faydalanıp yaşıtlarıyla normal okula giden ve görme yetisi ergenlik döneminde artış gösteren 15 yaşındaki Pelinsu Öztorun, Gün Işığı Projesi’nin hayatına kattıklarını anlatmakla bitiremiyor. Öztorun, “Eğitimden önce hiçbir şey yapamayacağımı sanıyordum. Şimdi normal bir insan gibi yaşıyorum. Okula giderken düşeceğim diye kaygılanmadan gayet normal bir insan gibi gidebiliyorum. Fotoğraf çekebiliyorum. Her şeyden önce görme engelli olsam da fotoğraf çekerken normal bir insanmışım gibi fotoğraf çekebiliyorum güzel bir duygu” dedi.
Meriç Pehlivan Gün Işığı ile hayata tutundu
Yalaova’da yaşayan 12 yaşındaki Meriç Pehlivan ise, Günışığı Projesi eğitimi almadan önce hayatından memnun olmadığını ve bu nedenle psikoloğa gittiğini dile getirdi. Proje ile hayatının nasıl değiştiğini Pehlivan şöyle anlattı: “ Eğitim 1’nci sınıfta başladı. Bana göre çok katkısı oldu. Mesela görmemi hareketlerimi iyi yapmamı sağladı. Ben bir ara psikologa falan gitmiştim hayatımdan memnun değildim. Gözlerim konusunda çok yardımcı oldu bana. Hem eğlenip hem öğrenmek çok iyi. Benim görmem çok kötü değil. insanları rahat görüyorum.”
Görkem’in hayalleri artık sınır tanımıyor
12 yaşındaki Görkem Dölkeleş de, Türk Telekom’un, “ Herkes için erişilebilir iletişim” prensibi ile hayata geçirdiği Günışığı Projesi’nin hayallerini daha uzaklara taşımasını sağladığını dile getirdi. Dölkeleş, “Günışığı Projesi sayesinde okulda kantine inmiyordum şimdi sağa sola gitmeye başladım bisikletle evden uzaklaşamıyordum artık çok uzaklaşabiliyorum. Kendi kendime az da görsem neler yapabileceğimi kattı. Ben normal okulda okuyorum” dedi.
“Ara Güler ile tanışmaktan mutlu oldum”
Erzurum’da yaşayan ve duayen sanatçı Ara Güler’i ziyarete İstanbul’a gelen 15 yaşındaki Berrak Başak ise, Türk Telekom’un Ar-Ge ekibi tarafından geliştirilen ve az görenlerin eğitiminde yeni bir dönem başlatan Gün Işığı oyun uygulamasından çok faydalandığını söyledi. Berrak Başak, “Günışığı projesine ilk çağrıldığımızda açıkçası çok şaşırmıştık. “Ne olacak, neler yaşayacağız?” diye. Araştırdık ve çok yararlı olacağını gördük. Projeyi Ankara’da gerçekleştirdik. Ardından 1 sene aralıkla İstanbul’a deneyimledik. Artık fotoğraf çekebilecek seviyede görebiliyorum. Fotoğraflarımı çekip Ara Güler’e gösterdik. Ara Güler’in biyografisini okuduğumda çok şaşırdığım. Dünyada en iyi 7 fotoğrafçıdan biri. Onu tanımaktan çok mutluyum” dedi.